“Karanlık Odamdan Çıkıyorum”

Erişim, Kapsayıcılık ve Umut: Türkiye’deki Engelli Bireylerin Desteklenmesi

19 Temmuz 2019  Türkiye

“Hayatım karanlıktı. Zamanımın çoğunu odamda geçiriyordum ve kimsenin içeri girmesine izin vermiyordum.”

Türkiye’de geçici koruma sahibi 21 yaşındaki Suriyeli Ali, sadece birkaç ay önce hayatını bu sözlerle anlatıyordu.

Ali’nin yaşadıkları göz önüne alındığında, hayata bakış açısı o kadar da şaşırtıcı değil. Ergenlik çağındayken Ali, Suriye’deki evinden ayrılmak zorunda kaldı ve zor ama gerekli bir kararla ailesine katıldı.

Sekiz yıldır süren yoğun çatışmalar yüz binlerce sivilin hayatına mal oldu, 12,2 milyon insanı evlerinden etti ve birçok şehri tanınmaz hale getirdi. Etkileri Suriye sınırlarının çok ötesine yayılan kriz, çağımızın en şiddetli krizlerinden biri.

Türkiye, dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha fazla Suriyeli mülteciye kucak açmıştır. Kayıtlı 3,6 milyondan fazla Suriyeli mülteci ile Türkiye, yurtdışında güvenlik arayan Suriyelilerin neredeyse üçte ikisine -diğer tüm ülkelerin toplamından daha fazla- ev sahipliği yapıyor. Mültecilerin çoğu Türkiye’nin güneydoğusunda, Suriye sınırına yakın bölgelere yerleşmiştir. Yüzde 10’u ise şu anda ülkenin 81 ilinden biri olan, Akdeniz’e kıyısı bulunan Mersin’de yaşıyor.

Bir kriz söz konusu olduğunda, engelli bireylerden oluşan dezavantajlı kesimler genellikle en ağır darbeyi alır. Dünya genelinde insanların yaklaşık yüzde 15’i bir tür engellilikle yaşamaktadır; ancak insani bir kriz sırasında, savaşla ilgili yaralanmalar ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle bu sayı genellikle daha yüksektir. Bugün dünya genelinde krizlerden etkilenen engelli insan sayısının 20 milyon olduğu tahmin edilmektedir.

Önceden var olan ihtiyaçları göz önüne alındığında, genellikle insani yardıma şiddetle ihtiyaç duyan engelli kişiler trajik bir şekilde göz ardı edilmektedir. Bu sessiz ama çok ciddi kapsayıcılık eksikliğine çeşitli faktörler katkıda bulunur – tüm bu faktörler karmaşıktır – ancak genel olarak bu grup erişim sıkıntılarıyla mücadele ediyor. İster sağlık hizmeti ister gıda yardımı olsun, engelliler ve yaşlılar genellikle kliniğe ya da yardım alanına ulaşamazlar. Bunun yerine, yardımın onlara ulaşması gerekir.

 

Son zamanlarda bu konunun ele alınmasında bazı olumlu gelişmeler olmuştur. Birleşmiş Milletler, engelli bireylerin haklarına daha fazla odaklanılmasını amaçlayan onlarca yıllık bir çalışmanın ardından 2006 yılında Engelli Hakları Sözleşmesi’ni (CRPD) kabul etmiştir. Sözleşmeyi imzalayan çok sayıda devlet ve kuruluş göz önüne alındığında – Avrupa Birliği sözleşmeyi imzalayan birkaç kuruluştan biridir ve Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları (ECHO) kısa süre önce engelli kişilere yardımcı olan programlara ek fon sağlamayı taahhüt etmiştir – sözleşme bir başarı olarak karşılanmıştır.

Bu durum, kişinin koordinasyonunu ve hareket kabiliyetini etkileyen ve ömür boyu süren bir rahatsızlık olan serebral palsi hastası Ali için de iyi bir haber oldu. Yakın zamana kadar hayatı zordu çünkü Türkiye’ye geldiğinden beri durumu nedeniyle hem fiziksel hem de duygusal olarak güçlük çekiyordu.

Ancak ECHO’nun finansmanının bir kısmı Ali gibi mültecileri destekliyor. Mersin’deki mülteci topluluğundaki bazı arkadaşları aracılığıyla bunu duyan annesi sayesinde, bu destek programından haberdar oldu.

Sonuç olarak, MSYD, Mayıs ayında Ali’yi evinde ziyaret ederek, Ali gibi ömür boyu engelli yaşayanlara veya savaştan sonra ilgili yaralanmaları iyileşmekte olanlara Mersin’de alabileceği ücretsiz fizyoterapi hizmetlerinden bahsetti. Ekip ayrıca Ali’yle son zamanlarda nasıl hissettiği hakkında konuştu ve bu görüşme, Ali’nin danışmanlık oturumlarına katılma kararı almasına almasını sağladı.

Üç ay önce kendi başına yürüyemeyen Ali, şimdi fizik tedavi seansları için YSYD’nin Mersin’deki rehabilitasyon merkezini herhangi bir desteğe ihtiyaç duymadan ziyaret edebiliyor. Danışmanlık seansları sayesinde Ali kendini çok daha iyi hissediyor ve ailesiyle daha önce yaşadığı bazı anlaşmazlıkları çözmüş durumda.

 

Ali yakın zamanda MSYD ekibine “Artık geleceğim hakkında umudum var” dedi. “Bu program kendimi bulmamı sağladı. Karanlık odamdan çıkıyormuş gibi hissediyorum.”

 

International Medical Corps ve ortağı MSYD, Ali’nin hayatına biraz olsun ışık katmaya yardımcı olmaktan mutluluk duyuyor. Ortaklar, ECHO’nun cömert desteği sayesinde, Mersin’deki ve Türkiye’nin güneydoğusundaki diğer bölgelerdeki Suriyeli mülteci topluluğuna hizmet verebilmektedir.