Türkiye’deki sığınmacıların koronavirüs konusunda kendi dillerinde doğru bilgiye ulaşabileceği bir internet sitesini hayata geçiren Mülteciler ve Sığınmacılarla Yardımlaşma Dayanışma ve Destekleme Derneği Başkanı Erdem Ayçiçek, çalışmalarını anlattı.
Bu anlamda derneğimizin temel kuruluş amacı, bu kişi ve kesimlerin sosyoekonomik açıdan ve sağlık açısından kırılganlıklarını azaltmak.”
“İlk koronavirüs vakasından sonra harekete geçtik”
“Türkiye’de koranavirüs vakasının ilk görüldüğü günden itibaren bu türden bir web sitesine ihtiyaç duyulacağı noktasında görüşmeler yaptık ve hızlı bir şekilde web sitesini hayata geçirdik. Bu web sitesindeki amacımız, salgın günlerinde toplum sağlığını ilgilendiren konularda önleyici tedbir almak, bütün doğrulanmış bilimsel bilgilerin bu kesimlere kendi dillerinde erişime sunmak.
Bu açıdan kişilerin herhangi bir doğrulanmamış spekülatif bilgilere kapılmasından dolayı da yanlış tedbirler almasını önlemeyi amaçladık ve başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere, bakanlıklarımızın güncel olarak paylaştığı bilgileri, verileri, broşürleri, kitapçıkları Arapça ve Farsça dillerine de kazandırarak web sitemizde kamuya açmış bulunuyoruz.”
Koronavirüs belirsizliğinden etkilenen kişilere psikolojik destek
“Bizim hizmetlerimiz çeşitli sektörlere ayrılıyor. Bunlardan bir tanesi yine çağrı merkezimiz üzerinden ücretsiz bir şekilde her mülteci kendi dilinde uzman psikologlardan bireysel psikolojik destek seansları alabilmek. Bu anlamda bu koronavirüs salgınının yarattığı belirsizliklerden dolayı çok etkilenen kişilere yönelik onların ruhsal iyilik hallerini beslemek ve güçlendirmek adına ruh sağlığı hizmeti sunabiliyoruz.
Yaklaşık 100 kişilik ekibimizdeki uzman toplum sağlığı çalışanlarımız ve acil tıp teknisyenlerimiz üzerinden COVID-19 konusunda çağrı merkezimiz her gün yüzlerce kişiye ulaşıyor ve yine bakanlığın bilgi sunan kitapçığında belirttiği hususları bu kişilere, kesimlere teker teker anlatıyoruz ve daha sonrasında da bu kitapçıkları sosyal medya üzerinden veya telefon üzerinden ilgili kişilerle paylaşılması söz konusu oluyor.
Bunlara da temelde ‘Salgın nedir?’ diye anlatıyoruz. ‘Salgının bulaş durumları nelerdir? Salgına karşı alınması gereken tedbirler nelerdir? Bu anlamda salgının sadece fiziksel sağlık açısından değil aynı zamanda ruh sağlığı açısından da salgın ile baş etme stratejileri nelerdir? Ne tür yöntemler kullanabilirsiniz?’ gibi içeriklerle bilgi sunuyoruz.
Her teknik birimin en az yüzde 55’i Arapça konuşabilme yeteneğine de sahip. Dolayısıyla Suriyeli bir kardeşimiz aradığında doğrudan Arapça bilen bir psikolog ile veya sosyal hizmet uzmanı ile görüşebilme olanağına sahip.”
“Gıda ve finansal maddi destek de sağlıyoruz”
“Yine çağrı merkezimize gelen çeşitli ihtiyaç talepleri söz konusu ve bunların başı gıda desteği, finansal maddi destek ve yine özellikle de bebeklerin bulunduğu, çocukların bulunduğu hanelerde bebek gıdası yardımı da yapılıyor.
Yani aslında ayni ve nakdi yardıma yönelik, sosyal desteğe yönelik ihtiyacın arttığını tespit etmemiz mümkün. Çünkü gündelik işlerde daha çok çalışan bir nüfustan söz ediyoruz ve virüs dolayısıyla pek çok üretici firmanın aktivitelerini kısmi ya da külli bir şekilde durdurduğunu, görmekteyiz. Bu süreçten de en fazla etkilenenler yine maalesef mülteci nüfus olabilmektedir.
“Vefa Sosyal Destek grubu ile iş birliği içindeyiz”
Vefa Sosyal Destek grubu gibi devletimizin kamu otoritelerinin sunmuş olduğu tamamlayıcı hizmet ağları çok önem taşıyor. Nitekim bize gelen böyle talepleri de biz hangi ilden bu şekilde talep gelmişse gerekli ilgili ildeki Vefa Sosyal Destek gruplarına sevk ediyoruz, yönlendiriyoruz ve onlar ile yakın bir iş birliği içerisinde hanelere yönelik bilgi paylaşımında bulunuyoruz.
Ancak çok acil durumda vaka tespit etmişsek ve Vefa Sosyal Destek grubu
üzerinde bir yığılma söz konusu olmuşsa yine onlara bilgi vererek, onlarla koordine halinde bizim dağıtım ekiplerimiz de evlere ayni yardım desteğinde bulunabiliyor.”
“Hassas durumdaki ailelere öncelik tanıyoruz”
“Çağrı merkezimizi arayan veya bizim herhangi bir ofis veya personelimize erişen kişiler için bir form kullanıyoruz ve bu formda da temel düzeyde ailenin veya hanenin hassasiyet derecesini ölçmeye yarayacak birkaç soru soruyoruz.
Buna göre, kalabalık haneleri, bağımlı nüfusun çok yoğun yaşadığı haneleri, engelli bireylerin ya da kronik hastaların bulunduğu haneleri keza tek ebeveynli haneleri önceliklendiriyoruz ve ona yönelik hizmet sunmaya çalışıyoruz.
Yine sağlık özel ihtiyaç fonu diye tabir ettiğimiz bir fon çerçevesinde
yönetmeliğin kısmi olarak karşıladığı veya karşılamadığı bazı medikal cihazların, ürünlerin, malzemelerin, ilaçların ve aynı zamanda küçük ve büyük ameliyatların masraflarını da temin edebiliyoruz.”
Çağrı merkezi 7/24 hizmet veriyor
MSYD çağrı merkezinde çalışan Suriyeli Selva Sultan ise son dönemde arama sayısında büyük bir artış yaşandığını söyledi.
Arapça destek hattından sığınmacıların sorularını cevaplamaya ve ilgili uzmanlara yönlendirmeye çalışan Sultan, dernek ile 2 yıldan beri çalışıyor. Sultan, koronavirüs ve karantina sonucunda eve kapanan sığınmacılarda ruh sağlığı problemlerinin daha sık yaşanmaya başladığını, artan ihtiyaca cevap verebilmek için 7/24 çalışma düzenine geçtiklerini ifade ediyor. Derneğin psikiyatrist kadrosunun desteğe ihtiyaç duyan sığınmacılara telefonlar üzerinden ulaştığını belirten Sultan, sığınmacılar başta olmak üzere çağrı merkezine ulaşanların büyük bir kısmının, pandemi sonucunda çalışamadıklarından dolayı ev kiralarını ödemekte ya da gıda ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı için destek arayan kişilerden oluştuğunu belirtiyor.